Türk mutfağının köklü atıştırmalıklarından kabul edilen leblebi, Konya’nın Seydikent ilçesinde 730 senedir aynı gelenekle üretiliyor. 2023’te coğrafi işaret alarak tescillenen bu hususi lezzet, 175 senelik zamanı bir ocakta bugün hâlâ el emeğiyle kavruluyor. İlçede yalnız iki ustanın yaşattığı bu sanat, Şenarslan ailesinin altıncı dönem temsilcisi Eyüp Şenarslan tarafınca sürdürüyor.
6 KUŞAKTIR AYNI ATEŞİN BAŞINDALAR
30 yaşındaki Eyüp Şenarslan, baba yadigârı leblebi ocağının başına geçerek Seydikent’in kültürel mirasını yaşatmaya devam ediyor. Mesleğe okul çıkışlarında babasına yardım ederek adım atan Şenarslan, “Babamdan devraldım, eğer bir oğlum olursa ona da devretmek isterim” diyerek bu zincirin geleceğe taşınmasını hedefliyor.
Sabah 08.00’de ocağı yakıp akşam 20.00’ye kadar mesai meydana getiren Şenarslan, bayatlamasın diye leblebiyi günlük kavurduğunu belirtiyor. Günde averaj 50 kilogram taze ve sıcak leblebi hazırladıklarını belirten genç usta, “Az ve öz üretip kaliteden ödün vermiyoruz” diyerek üretimde sadelik ve tazelik vurgusu yapıyor.
COĞRAFİ İŞARETİN ETKİSİ BÜYÜK OLDU
2023 senesinde alınan coğrafi işaretin arkasından Seydikent leblebisine olan ilgi de arttı. Eyüp Şenarslan, bu tescilin hem satışlara hem de bölgenin tanıtımına mühim katkı sağladığını belirterek, “Artık insanlar buraya sadece leblebi almak için bile geliyor” ifadelerini kullandı.
Leblebi ustalığı seneler devam eden birikim ve sabır istiyor. Emekli olduktan sonrasında ocağı oğluna devreden Hulusi Şenarslan, “Bir nohut tam dört defa ateşe girer, bu süreç yaklaşık iki ay sürer. Gerçek leblebi sabırla olur” diyerek mesleğin zorluklarına değiniyor.
ŞEHRİN SON KALAN 2 USTASINDAN BİRİ
Zamanla sayısı azalan leblebi üreticilerinin yerine yenilerinin gelmediğini ifade eden Hulusi Şenarslan, “Babam zamanında ilçede 365 ocak vardı, şimdi yalnızca iki kişi kaldık” diyerek bu geleneğin yok olmaya yüz tuttuğuna dikkat çekiyor. Ancak Şenarslan ailesi, bu hususi tadı ve kültürü yaşatmak için kesin bir savaşım veriyor.
GEÇMİŞİN KOKUSU GÜNÜMÜZE TAŞINIYOR
175 senelik ocağın başlangıcında yükselen kavrulmuş nohut kokusu, Seydikent’in tarihini bugüne taşıyor. Yüzyıllardır aynı yöntemle üretilen leblebi, yalnızca bir atıştırmalık değil, bununla birlikte Anadolu’nun kültürel hafızasının da bir parçası olarak görülüyor. Bu miras, Eyüp Şenarslan benzer biçimde genç ustalarla ayakta kalmaya devam ediyor.