Müştak Baba’nın şifreli kehanetleri: 2025 için neler söyledi?
Bitlisli divan şairi ve mutasavvıf Müştak Baba, 19. yüzyılda yazdığı şifreli şiirlerle Türk tarihinin en gizemli figürlerinden biri olarak anılıyor. “Türk Nostradamus’u” olarak da malum Müştak Baba’nın, ebced hesabı ve cifr ilmiyle geleceğe dair öngörülerde bulunmuş olduğu şiirler, bilhassa Ankara’nın 1923’te başkent olacağına dair isabetli tahminiyle ünlenmiştir. Peki, 2025 yılı için Müştak Baba’nın kehanetleri neler söylüyor? Bu gizemli şairin şiirlerinde 2025’e dair hangi sırlar saklı? İşte örneksiz bir bakış açısıyla Müştak Baba’nın 2025 kehanetleri üstüne bir araştırma.
Müştak Baba Kimdir?
1758 senesinde Bitlis’te doğan Müştak Baba, aslolan adıyla Muhammed Mustafa, Kadiriyye tarikatına bağlı bir sufi şairdir. Arapça, Farsça ve musiki alanında derin bir birikime haiz olan Müştak Baba, şiirlerinde simgesel bir dil kullanarak geleceğe dair mesajlar bırakmıştır. 1832 senesinde, büyücülük suçlamasıyla Muş’ta idam edilen ozan, ölümünü bile öncesinden öngördüğü iddia edilen bir figürdür. Onun “Divan” adlı eserinde yer edinen şiirler, ebced hesabıyla çözüldüğünde tarih ve vakalarla ilişkilendirilen kehanetler içermektedir.
Ebced ve Cifr: Şifreli Kehanetlerin Anahtarı
Müştak Baba’nın kehanetleri, Hurufi geleneğinden gelen ve her harfe sayısal bir kıymet atayan ebced hesabına dayanır. Bu sistem, kelimelerin harf değerlerinin toplamıyla tarihler ve vakalar içinde bağlantılar oluşturmayı sağlar. Cifr ise, ebcedin daha karmaşık bir versiyonu olarak geleceği tahmin etmeye yönelik bir ilimdir. Müştak Baba, bu yöntemle yazdığı şiirlerde, Ankara’nın başkent oluşu benzer biçimde isabetli öngörülerde bulunmuş, sadece bazı kehanetleri tartışmalı yorumlara yol açmıştır.
2025 İçin Müştak Baba’nın Kehanetleri
Müştak Baba’nın 2025 yılına dair kehanetleri, bilhassa bazı İslamcı çevreler ve araştırmacılar tarafınca yakından inceleniyor. Ancak, bu kehanetlerin bir fazlasıyla orijinal metinlere dayansa da, yorumlamalar farklılık gösterebiliyor. İşte 2025 için öne çıkan bazı öngörüler ve bunların ihtimaller içinde yorumları:
1. İstanbul’un Yeniden Yükselişi
Müştak Baba’nın şiirlerinde, İstanbul’un tekrardan bir merkez haline geleceğine dair işaretler bulunmuş olduğu iddia ediliyor. Bazı yorumcular, 2023 sonrası Ankara’nın başkent hususi durumunu yitirebileceğini ve İstanbul’un siyasal, kültürel yada dini bir merkez olarak yeniden yükseleceğini öne sürüyor. Mesela, bir şiirinde geçen “İslambol ile hemser” ifadesi, İstanbul’un eski ihtişamına kavuşacağı şeklinde yorumlanıyor. Ancak bu öngörü, Cumhuriyetin mevcut yapısı düşünüldüğünde tartışmalı bir mevzu olarak görülüyor.
2. Ortadoğu’da Büyük Değişimler
Müştak Baba’nın bazı şiirlerinde, Ortadoğu’da büyük değişimlerin yaşanacağına dair şifreli ifadeler yer ediniyor. Bilhassa 2023 sonrası Türkiye’nin bölgede daha etkin bir rol üstleneceği, hatta Suriye ve Irak benzer biçimde ülkelerle “himaye” ilişkileri kurabileceği belirtiliyor. 2025 yılı için bu kehanetler, Türkiye’nin bölgesel gücünün artacağı, sadece bu süreçte gerilimlerin de yükseleceği şeklinde yorumlanıyor. Bazı kaynaklar, bu zamanda İsrail ile sınır komşusu olunacağına dair iddiaları gündeme getirse de, bu yorumlar tarihsel ve siyasal bağlamda tartışmalı bulunuyor.
4. Doğal Afetler ve Krizler
Müştak Baba’nın bazı şiirlerinde, belirli dönemlerde naturel afetlerin yaşanacağına dair işaretler olduğu düşünülüyor. 2025 için bu kehanetler, küresel çapta artan çevresel sorunlarla ilişkilendirilebilir. Bilhassa son yıllarda sıkça tartışılan iklim değişikliği ve naturel afetlerin artışı, bu öngörülerin çağdaş bağlamda yorumlanmasına yol açıyor. Ancak, bu tür yorumlar çoğu zaman genel ve yoruma açık ifadelerden türetiliyor.
Kehanetlerin Gerçekliği Tartışmalı mı?
Müştak Baba’nın kehanetleri, bilhassa Ankara’nın başkent olacağına dair öngörüsüyle büyük bir ün kazanmış olsa da, bazı uzmanlar bu kehanetlerin doğruluğunu sorguluyor. Mesela, şiirlerin orijinal metinlerinin ve mürekkebin yaşını belirleyen testlerin yapılmamış olması, bazı iddiaların sonradan eklenmiş olabileceği şüphesini doğuruyor. Ayrıca, kehanetlerin şifreli ve yoruma açık doğası, değişik kişilerce değişik şekillerde anlaşılmasına niçin oluyor. Bu durum, Müştak Baba’nın öngörülerinin hem hayranlık uyandırıcı hem de tartışmalı bir yönünü ortaya koyuyor.
2025’te Bizi Neler Bekliyor?
Müştak Baba’nın 2025 kehanetleri, onun şiirlerinin çağdaş vakalarla ilişkilendirilmesiyle şekilleniyor. İstanbul’un tekrardan yükselişi, Ortadoğu’daki değişimler ve toplumsal sarsıntılar benzer biçimde öngörüler, günümüzün jeopolitik ve çevresel gelişmeleriyle örtüşebilir. Ancak, bu kehanetlerin doğruluğu kadar, yorumlayıcıların önyargıları da etkili oluyor. Müştak Baba’nın şiirleri, hem yazınsal hem de mistik bir gömü olarak kıymetini korurken, 2025’in neler getireceğini görmek için dönemin kendisini beklemek en doğrusu olacak.
Müştak Baba’nın şifreli kehanetleri, edebiyat, tarih ve mistisizmin kesişim noktasında büyüleyici bir miras bırakıyor. 2025 için öngörülen vakalar, onun şiirlerinin derinliklerinde saklı olabilir, sadece bu kehanetlerin gerçekliği, yorumlayanların bakış açısına bakılırsa değişiyor. Belki de Müştak Baba’nın aslolan mirası, bizlere geleceği sorgularken geçmişi daha iyi anlamayı öğretmesidir.